18 Kasım 2012 Pazar

Cettua Ürünleri

Gratis'te satılan Cettua diye pek bilinmedik bir marka var ve bir süredir pek çok blogda deneyen arkadaşların tecrübelerini okuyorum. Ben de koşup üç ürününü aldım ve kalite/fiyat oranını oldukça yüskek buldum. Göz altı problemlerimden ötürü Half Moon A&E Patch adlı göz çevresi maskesini denememek olmazdı. Maalesef markaya dair genel görüşüm olumlu olmakla beraber bu maskenin pek bir işe yaradığını söyleyemem. Öncelikle 30 dk gözünüzün altına yapışık halde beklemeniz gerekiyor ve sizi bilmem ama 30 dk benim için uzun bir zaman. Güzellik ritüelleri uzadığında hemen sıkılıyorum. 30 dk beklemenize değse neyse, maskeyi kaldırdığımda göz çevremde herhangi bir toparlanma veya aydınlanma fark edemedim. Belki yeteri kadar kullanmamışımdır diyerek bütün paketi bitirdim (içinde 5 çift var) ama bir fark göremedim. Fiyatını hatırlayamıyorum ama 10 tlden az dolayısıyla fazla bir kaybım yok.
Cettua'nın denediğim ikinci ürünü Silky and Clear Nose Strip adlı siyah nokta giderici bantlar. İnanılmaz uygun fiyatına rağmen mucizeler yaratan bir burun bandı, gerçekten siyah noktaları temizliyor ve bir süre tekrar oluşmalarını engelliyor. Denediğim en iyi burun bandı diyebilirim. Yalnız hassas ciltli olanlar kullanmadan önce dikkat etmeliler çünkü oldukça sert bir bant. Ben mavisini denedim, siyahı da varmış ama onu bulamadım. Yağlı ciltlerin kurtarıcılarından olan Cadı Fındığı da içermekte. 
Cettua'nın son ürünü de makyajlı veya makyajsız fark etmez cildin fazla yağını emen Oil Control Tissue adlı yağ emici mendiller. Bu da fiyatına göre inanılmaz başarılı ve işe yarar bir ürün. 50 tanesi 3-4 tl gibi bir fiyata sahip ve ne zaman parlama sorunuyla karşılaşsam çantamdan çıkarıp yüzüme şöyle bir bastırmam yeterli oldu. Hemen mat ve berrak bir cilt sağladılar bana. Yalnız işin iyi tarafı bir süredir tonik olarak gül suyu kullanmaya başladım ve artık cildim günün ortasında yağlanmıyor. Gül suyunun da ününü çok duymuştum ama gerçekten işe yaramasına çok şaşırdım. Şiddetle tavsiye edilir. 

SCHWARZKOPF GLISS ŞAÇ ONARICI ŞAMPUAN

Saçını boyatanlar özellikle de bunu açtırarak yaptıranlar buraya... Boyama sonrası saçlarınız bir süre kuru, mat, cansız mı oluyor? Ozaman bu ürün tam sizin için. Ben yıllardır bu işlemi saçlarına yaptıran biri olarak bu ürünü keşfettiğimden beri boya sonrası yaklaşık 1 ay kadar bu ürünü kullanarak saçlarımın şoktan kurtarıp kendine gelmesini sağlamaya çalışıyorum. Özellikle kırılma ve mat halini oldukça azaltıyor. Şimdiden güle güle kullanın.

Yves Rocher Bronze Nature 3 in 1

Kışa giriş yaptığımız şu günlerde, ben bronz ciltten vazgeçemem diyenlere merhaba, ürünümüz bu ihtiyacı karşılayacak son derece doğal görünüm veren bir üründür. Pek çok bronzlaştırıcı ürün gibi kokusu pek çekici bir koku değildir ancak muadilleri arasında oldukça da iyidir. Bu arada Yves Rocher'ın Flormar'ın çoğu hissesini almış olduğunu da duyurmuş olalım...

ANWAY Artistry Ideal Toz Fondöten


Bazıları hafif pırıltılı, bazıları bol parıltılı, kimisi porselen, kimisi bronz ama hepsi pürüssüz bir cilt ister bakımlı kadınların...Sonra denemeye başlar marka marka ton ton ama elbet birgün olur tüm arayanların başka yerden alıp yapıştırılmış gibi durmayan güzel ciltleri, bir de maskara, eye liner ve  dudak kremi bitti gitti...Zemin önemli ve bunun için biraz zaman biraz da para harcamak gerekmekte. Çok olmamakla birlikte yağlı sayılabilecek bir cilt sahibi olarak toz fondotenleri tercih ediyorum ve bu noktada önereceğim iki ürün AVON ve AMWAY e ait. Malesef avon artık satılmamakta ancak benim gibi üründen memnun kalanların istek mailleri belki de ürünü tekrar hayata döndürmeyi başarır. Amway'in renk seçeneği oldukça geniş ve elbet birinden biri cildinize uyacaktır. Ben 2. denemede tonumu yakaladım. resimdeki hazne bittikçe alıp yerine koyabildiğiniz için her seferinde kap ve sünger için ayrı ödeme yapmanıza da gerek kalmıyor. Ancak süngerin belli aralıklarla değiştirilmesinde fayda var çünkü artık tabaka oluşunca tutmamaya başlıyor. Oldukça başarılı ve ürün hayatta kaldığı sürece kullanmayı düşünüyorum. Şiddetle tavsiye ederim...

AVON Super Shock Maskara


Yine hacimli saçlar gibi hassas olduğum diğer bir konuda hacimli kirpiklerdir, olmazsa olmazdır. Yine pek çok farklı markanın iddialı ürünlerini denemiş olmakla birlikte en beğendiğim ve yıllardır kullandığım bu üründür. Avonun diğer maskaralarını da kullandım ancak tek memnun kaldığım ürün bu oldu. Özellikle maskara da kalın ve sık fırçaların kullanımının daha kolay ve kirpik üzerinde de daha etkili olduğunu düşünüyorum. Bol hacimli saçlar ve kirpikler...

John Frieda Luxurious Volume Thickening Set


Merhabalar ürünümüz benim gibi ince telli saç sahiplerini yakından ilgilendiren bir ürün. piyasadaki hemen hemen tüm hacim verdiğini iddia eden ürünleri kullanmış biri olarak bu ürünü takdire şayan bulduğumu öncelikle belirtmek isterim.

                                                      
Yukarıdaki ürünlerin hepsini artı hacim kazandıran kuru şampuanını da kullanmaktayım. özellikle ıslak kuru şampuan seyahatler ve acil durumlar için bir kurtarıcı kafanızı eğip saç diplerinize eşit miktarda sıkmanız yeterli. Şampuanı zaten anlatmama gerek bile yok ilk kullanımda farkı hissedeceksiniz, saçlarınızdaki gıcır sesi kulaklarınızdan gitmeyecek:) özellikle benim gibi saç yağlanmasına alerjisi olanlar için vazgeçilmez bir ürün olacak. Ürün sitesinde de tanıtımları mevcuttur ayrıntılı bilgi ve içeriği oradan edinebilirsiniz. http://www.johnfrieda.com.tr/ProductFamily/Hair-Care/Luxurious-Volume


8 Kasım 2012 Perşembe

John Frieda Brilliant Brunette Liquid Shine Shine Shock Perfecting Glosser

Bugünün ürünü bir saç ürünü sevgili okurlar. Adı oldukça afili ama aslında kendisi oldukça basit ve kullanışlı bir ürün. John Frieda son yıllarda atağa geçip favorilerimiz arasına giren markalardan. Ben bu markaya ait bir şampuan veya saç kremi kullanmadım, bir markayı ilk defa deneyeceksem ilk tercihim her zaman vaadi büyük ürünlerden yana olur. Bu krem de kahve tonlardaki saçlara şok parlaklık vermeyi vaadediyor. Vaadini de fazlasıyla yerine getiriyor ve bir saç ürününden beklenebilecek pek çok özelliğe sahip. Öncelikle harika kokuyor ve yapısı oldukça hafif. Islak saça uygulayıp kurttuğunuzda saçınız kesinlikle hiç bir şey sürmemişsiniz gibi oluyor ama aynı zamanda yumuşak ve parlak hale geliyor. Kuru saça denediğimde pek memnun kalmadım ben, saçımı ıslatır gibi oldu ve istediğim kadar dağılmadı saçımda.

Bunun yanında saçlarımın kendi yapısının pek düz ve yumuşak olduğunu da eklemeliyim, kıvırcık veya dalgalı ve kalın telli, zor saçları olan arkadaşlar bu üründen pek yarar görmeyebilirler, ayrıca bildiğim kadarıyla saçı onarma gibi bir özelliği de yok. Ama benim ihtiyaçlarımı karşıladı. Sarı saçlar için olanı da mevcut.

1 Kasım 2012 Perşembe

Bare Escentuals - True all over face color

Bugün bir mineral makyaj ürününden bahsedeceğim. Mineralli makyaj ürünlerinin hiç bir zaman büyük bir hayranı olmadım. Aslında hep doğallıktan yanayımdır ama bu ürünlerin en kalitelisi ve en renklisi bile bir kaç saat içinde yüzümden uçup gidiyor, renkleri de soluyor gibi hissettim hep. Öyle bir şey yok tabii; mineral yapılı ürünlerin pek çoğu oldukça dayanıklı.
Bare Minerals da en eski ve kaliteli mineral makyaj markalarından birisi, mineralli ürünlere merak saldığımda ilk satın aldığım marka oldu. Çok çeşitli ürünleri var, ama en başarılılarından birinin "all over face color " serisi olduğunu söyleyebilirim. İlk bakışta ne işe yaradığı pek açık olmayan bir ürün, tüm yüz için kullanılabilir, dolayısıyla hem bronzlaştırıcı hem de allık olarak kullanabilirsiniz. Bunun yanında far olarak veya gözleri vurgulamak veya yüze kontür yapmak için bile kullanılabilir. Ayrıca her kullanımda çok minik bir parça kullanmanız yeterli dolayısıyla oldukça işlevsel ve ekonomik olduğu söylenebilir. True son derece kurtarıcı bir renk, şeftali ve pembenin başarılı bir birleşimi, açık tenliler allık, koyu tenliler bronzlaştırıcı olarak kullanabilir. Cildi kesinlikle yağlandırmadığını, kurutmadığını ve gözenekleri tıkamadığını söylemeliyim.
Eksilerine gelirsek, öncelikle mineralli makyaj ürünlerini kullanmak ayrı bir maharet ve bilgi istiyor, dolayısıyla ilk defa bu tarz bir ürün kullanacaksanız mutlaka bir bilenden nasıl uygulandığını öğrenmek durumundasınız. Youtube'da sayısız video var, 1-2 denemeden sonra da kolayca çözersiniz. Bunun yanında mineralli makyaj ürünleri her fırçayla uygulanmıyor maalesef dolayısıyla buna uygun bir fırça da edinmek durumundasınız. All over face color'un fazla bir eksisi yok, pek çok yabancı sitede de oldukça iyi yorumlar almış. Fakat çok abartılı bir renk veya örtücülük beklememeniz gerekiyor, alışılmış makyaj ürünlerinden farklı. Beni sıkıntıya sokan tek yanı bol miktarda ışıltı içermesi oldu, doğal görünmek istediğimde veya gündüzleri fazla kullanamadım bu yüzden. Makyaj dolabımda doğruca gece makyajı bölümüne gitti.

23 Ekim 2012 Salı

Clinique All About Eyes Göz Çevresi Kremi

Maalesef göz çevresi konusunda her zaman çok büyük sorunlarım oldu. Öncelikle göz çevrem yüzüme göre daha koyu renk. Varan 1. Ergenliğimin başından beri göz altı kapatıcısı kullanıyorum, neredeyse piyasadaki her ürünü denedim, ki bu da başka bir yazının hatta yazıyı bırak başka bir blogun tek başına konusu. Evet bir gün kesinlikle şimdiye kadar denediğim göz altı kapatıcılarına özel bir blog açmalıyım. Sonralıkla bilgisayarın başında çok zaman geçirdiğim için (hangimiz geçirmiyoruz ki diyeceksiniz ama ben işim gereği neredeyse bilgisayara yapışık yaşıyorum :() göz altlarımda yavaştan torbalar oluşmaya başladı. Varan 2. Göz çevresi ürünü konusunda da son derece umutsuzum ve nedense hiçbirinin işe yarayacağına inancım yok. Son olarak da hadi desem göz çevresi kremine falan başlasam, cildim yağlı ve kremler göz çevremde beyaz yağ butonları yapıveriyor hemen. Varan 3. Dolayısıyla çok dikkatli krem ve göz altı kapatıcısı seçimi yapmak durumundayım.
Gelelim bu dikkatli seçimimi kendisinden yana kullandığım krem Clinique All About Eyes'a. Öncelikle çok hafif yapılı bir krem, suya sabuna dokunmayan cinsten diyebiliriz. Yağ butonu oluşturmuyor, göz çevresine ağır gelme olasılığı çok az, küçük yaştakilerin bile çekinmeden kullanabilecekleri bir krem.
Kötü yanı var mı peki? Olmaz mı? Bu kremin sorunu tam olarak da suya sabuna dokunmaması. Göz çevresindeki ince cildi yormuyor ama bakımına aktif olarak herhangi bir katkısı da yok. Ne morluklarımı azalttı, ne standart bir nemlendiriciden fazla nemlendirdi. İnce çizgilere zaten bir katkısı yok. Düzenli kullanımla tabii ki fark görülür ama o kadar az ki, bundan çok daha ucuz bir kremle aynı görüntüyü kolaylıkla elde edebilirsiniz.

Bunun bir de rich olanı var, onu da kullanmıştım zamanında ama 2-3 gün kullanıp fark göremeyince bırakmıştım, kendi kendine son kullanma tarihi geçmişti, naparsın cahillik işte evladım.

Prada Candy

Prada'nın aslında çok da yeni olmayan ama markanın parfüm konusunda politikası göz önünde bulundurulduğunda yeni sayılabilecek bir kokusu Candy. Parfüm konusunda ya hep ya hiç mantığına sahip olduğum için şişesinden bile favorilerim arasında gireceğini anlamıştım aslında. Ya hep ya hiçi açıklamak gerekirse; ya çok fresh, hafif, uçucu kokuları tercih ediyorum, ya da bol şekerli bol vanilyalı baskın kokuları, arası yok.
Ayrıca parfümde mottom: Parayla saadet olmaz! Yüzlerce lirayı bayılıp anneannem gibi kokan çok. Çok ünlü köklü markalar da hata yapıyor maalesef kızlar, atıyorum karıştırıyorlar miskle beyaz biberi, üzerine de biraz bergamut, biraz gül, ama ortaya iğrenç bir koku çıkıyor. Böyle parfümleri de sırf markasından dolayı, koku hakkında en ufak fikir yürütmeden alan o kadar çok kişi tanıyorum ki.. Tekin Acar, Sevil gibi parfümerilerin satış danışmanlarının gazına gelen bir kesim de söz konusu maalesef. Sonuçta pahalı parfüm eşit değildir iyi parfüm, bunun yanında ucuz olup, fazla bilinmeyen ama teninize şıp diye yakışacak bir sürü koku olabilir. Aramaya inanıyoruz. 
Gelelim Candy'ye.. Alışıldık ferah Prada çizgisinin dışında gibi görünse de aslında adının hakkını verecek kadar baskın şekerli bir koku değil. Yine Prada'nın sadeliğini ve sofistikeliğini içeriyor. Adı şeker olmasına rağmen bir "angel" bir " lolita lempicka" beklemeyin yani. Şahsi fikrimi söyleyeyim, koku harika, genç kızlara da, yaşlı kadınlara da kim kullansa ona uyacak, ona göre şekil alacak bir koku. Yalnız benzoin içeriyor ve bunun bazı bünyelerde baş ağrısı vs yaptığını duymuştum, ona göre. 
Bunun yanında Candy maalesef verilen parayı hak edecek kadar kalıcı ve farklı değil. 3-4 saatte - teninizin üzerinde kalmaya devam etmekle beraber- 1 metreden hissedilemeyecek kadar uçup gidiyor. Ben duş kremini de kullandım ve ona rağmen kalıcılığını yeterli bulmadım. Uluslararası platformlardaki yorumlar da oldukça pahalı fiyatına rağmen kalıcılığının düşük olduğu yönünde. Tabii ki pahalı parfüm kalıcı olur diye bir kanun yok ama o kadar parayı verdikten sonra buram buram kokmak istiyor işte insan. Ha, "fiyatı bana koymaz alır yıkanırım gerekirse en pahalı parfümlerlen" diyeniniz varsa, candy kesinlikle denenmesi gerekenlerin başında geliyor. 
Sevgili kızlar;
Kızlar diyorum çünkü bu blogun hedef kitlesi hemcinslerim olacak. Üzgünüm beyler, belki erkek kardeşimi arada razı edebilirsem onun üzerinde denediğim bazı ürünleri de burada yazarım ama şimdilik kadınlar için üretilmiş ürünlerden devam edeceğim :)

Kozmetiksiz yaşayamadığımız bir sır değil ve oluşan devasa sektör gün geçtikçe çığrından çıkıyor, bırakın farklı markaları, aynı ürünün bile onlarca çeşidi piyasaya sürülüyor. İşte bu karmaşa içinde internet en büyük yardımcımız. Kendim için konuşursam son 1-2 yıldır aldığım neredeyse tüm kozmetik ürünlerini bir googlelatmatan almıyorum. Ben uluslararası sitelerden çok faydalanıyorum ve bir sebepten onlara erişimi olamayan bacılarım için buradayım, denediğim ürünler hakkında son derece subjektif ve kişisel görüşlerimi yazacağım. Subjektifin altını çizdim çünkü ne kadar iyi ve tecrübeli bir kozmetik tüketicisi olursak olalım, bizim fayda göremediğimiz bir üründen bir başkası mucizeler yaratabilir, tabii ki tersi de geçerli.

Ben ise çok çalışan çok gezen çok okuyan ama naparsam yapayım süsümden bakımımdan vazgeçmeyen içinizden biriyim. (Okuyucularım biraz arttığında "beni sizler yarattınız"a geçeceğim, şimdilik böyle :p)

Bloguma gelirsek, ürün resimlerini evde çekip koymayı çok zorda kalmadıkça gerekli bulmuyorum. İnternette her şeyin bol bol resmi var. Aramaya inanmak daha sağlıklı bence. Bunun yanında okuyup da "Ben de Denedim" diyenler yorum bırakmaktan kesinlikle çekinmesinler, çok mutlu olurum.

Hepinize bu çılgın kozmetik dünyasında iyi şanslar, pürüzsüz ciltler, parıldayan saçlar, kusursuz tırnaklar diliyorum.